20 Şubat 2011 Pazar


Biz birbirimizi severken etraf çok aydınlıktı.
Sonra güneş gizlerken kendini biraz üşüdük,
Biz bilmiyorduk son sarıldığımızı,
Yada yanağından son öptüğümü.
Sanma ki güneş bir daha doğacak.
Şu sıralar yalnız uyumak zor.
Fırsat buldukça sarıl çünkü anlaşabildiğin başka bir dil yok.

17 Şubat 2011 Perşembe

Yanımdakiler anlamıyor beni.
Oturuyorum göğsüm dik ve çırılçıplak vücudum.Popomun yarısını bile kaplamıyor tahta tabure.
Bir şeyler anlatıyorum hareketlerim oldukça, dilim yok.Dile gelemiyorum.
Başımı eğiyorum boynum ağrıyor.
Vücudumu sıkmaya çalışıyorum kollarımla, mecalim kalmıyor salıyorum kırılan bir dal misali.
Bir ayak sesi duyuyorum kulağımı rahatsız eden.
Parmak uçlarımla yürüyordum ona inat, ihanet.
Kapıyı kapattım usulca.
Sırtımdan bir şey aktı.

15 Şubat 2011 Salı

Geceler susuyor insanlara.
Ben ise Tanrı'ya ibadet ediyorum bu kör şafakta.
Beni sevmiyor.
Bir koku duyuyorum dünden kalan, onu hatırlatıyor.
Gözümü çeviriyorum karşı kaldırıma.
Ben Tanrı'ya dua ediyorum susarak.
İnan buralarda kimsesizim.
İnan ki nefes alamıyorum.
Sahi sen ne yapıyordun karanlık gecelerin koynunda?
Tek dileğim vardı.
O da gerçekleşmeden öldürdüler beni.

13 Şubat 2011 Pazar

Buraları bana bırak.
Başka göğüs bulmam, bulamam.
İsterim ki uzandığımda tenin tenime dokunsun,
Nefesin,
Nefesinin kokusu.

Haklısın zaman zor,
Küçük bir çocuğun göğüsü var şimdi avuçlarımda.
Küçük bir çocuğun  nefesi var şimdi burnumda.
Zaman çok zor,
Sadece sonbaharın yaprakları bizimle,
Sonbaharın yağmuru ellerinde.
Sevdiğin kadının kokusu yanında.