13 Şubat 2010 Cumartesi

Biraz

Biraz utangacım,bundandır gösteremeyişim.
Bazen kelimeler yetersiz kalsa susarım.Yerini doldurmalarını beklerim.
Ağlarım belki de,kahkaha atarım ama anlatamam işte.

Ben seni,bir balığın yemek yiyişi kadar masumca seviyorum.
Yadırgama ama.
İğneleyeceksen ise dinlemeyeceğim.Beni böyle sevmeni bekleyeceğim.

Biraz utangacım evet,anlatamıyorum belki.
Belki de gösteremiyorum.
Üzgünüm yeterince.Hayır! Değilim.
Anlamaya çalış ben yeterince yoruldum.
Eğer ki anlayamadıysan hala ancak sana sarıldığımda hissedebilirsin.
Bana güven.

9 Şubat 2010 Salı

Alabildiğine

Ruhum alabildiğine uzak bir yere gitmek istiyor.
Siyah,anlamlı gözlerini görmek istemiyor artık.
Onlar gibi anlamlı olmanı da istemiyor.

O gitmek istiyor,
Haylaz çocuklar gibi ısrarla,
Ama bir o kadar da sakince.
Kendisiyle çelişse de gitmek istiyor.

Sen anlayamazsın belki bu gitmeleri.
Eğer bir gün;
Paranoya halinden şikayet etmeye başlarsan,
Yalnızlık çekilmez bir hal alırsa,
Etrafındakilerinin dedikleri ağır gelirse,
Ve
Her şeyden sıkılırsan..
Bir gün elbet sende gitmek isteyeceksin.

Yutkunamadım

Sokak satıcısından aldığım ekmeğimle yürüyordum.
Karnım çok açtı ve üşüyordum.Aklımda ise bin bir türlü düşünceler.
Bir yandan burnum akıyor bir yandan karnımı doyurmaya çalışıyordum.
Üşüyordum ve kimsenin umurunda değildi.
Eldivenlerimi almadığıma pişman olmuştum.
Hafif ateşim yükseliyor.Baş ve mide ağrım dayanılmaz bir hal alıyordu ama yemek yemeye çalışıyordum her şeye rağmen.
Sakince yürüyordum.
Aklımda bin bir türlü şeyle.
O oturuyordu.
Bir duvarın dibinde.
Üşüyordu o da,hemde daha çok.
Yiyebileceği bir ekmeği bile yoktu.
Yutkunamadım.

4 Şubat 2010 Perşembe

Küçüktük

Küçücükken ve bir şeyleri bilmezken mutluyduk.
Pamuk şeker alırdı babam.Ağzıma yüzüme bulaştırarak yerken sevimli bir yüz ifadesiyle bakmam mutlu ederdi onları.

Bayramlar geldiği zaman büyüklerimin elini öpmeyi severdim,
Yada ziyaret etmeyi..

Eskiden gülerdim olur olmaz her şeye
Ufak bir şeyler bile mutlu ederdi beni.
Şikayet etmezdim çünkü ayrıntılara.

Düştüğümde kaşımı yarmıştım.
Kocamandı yaram ve her yer kan içindeydi.
Ağlamadım.
Kafam sarılıyken mutsuz değildim.
Şimdi ise o yaranın izinden bile şikayetçiyim.

Küçüktük ve dostlarımız vardı.
Onlarla oyuncaklarımı oynarken heyecan dolu kahkahalarımız duyulurdu karşı apartmandan.
Çocuktuk.
Şimdi ise gitti hepsi birer birer.Yalanlarla,harcanmışlıklarla,kimsesizce..

Küçüktük her şey toz pembeydi.
Yalanda olsa inanırdık,mutlu olurduk.

Git-me

Nasılsın bugün?
Kahvaltını yaptın mı?
Yoksa yemedin hala beni mi bekliyorsun?
Anladım sevgilim.
Soğuk cevaplarını anlamsız ve nedensiz buluyorum.
Neden sesin soğuk? Alışkın değilim. Böyle konuşma lütfen..
Ah hayatım şuan o kadar mutluyum ki seninle yeni bir güne başlamak , hala birlikte olduğumuzu bilmek mükemmel.
Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
Evet dinliyorum. Hayır , şimdi duymak istiyorum.Yoksa bana güzel şeyler söyleyip mutlu mu edeceksin.
Seninle olduğum her dakika...
Sözümü kesme , bitirseydim.. Yapma bebeğim dinleyeceğim seni önce sana olan aşkımı haykırsaydım.
Neyse , evet seni dinliyorum.
Ne! Ne demeye çalışıyorsun bana?
Sanırım doğru algılıyorum. Bitirebilmek bu kadar kolay mı ? Saçmalama lütfen! Yazık ediyorsun.Neyse bir susayım ilk. Devam et sen. Bir yudum su içeyim önce. Evet seni dinliyorum şüphen olmasın. İnanamıyorum kendine gel lütfen bu sen olamazsın. Evet değilsin inanmıyorum!
Dün ne güzel eğlenmiştik oysa ki.. Gözlerin ne güzel gülüyordu bana.Aşkını haykırıyordu adeta.
Yapma bunu bize demek istiyorum da çıkmıyor benden.Pekala susacağım. Her şey gönlünce olsun.
İçtiğin bir yudum şarapta beni hatırla.Sana aldığım onca hediyeyi atma koy bir köşede kalsın , ben öyle yapacağım çünkü.. Gezdiğimiz Kordon'a tek git olur mu ? Eline bir şişe bira al ve uzun uzun bak o dalgalı denizimize. Hatırladın mı? Biz öyle yapardık. Çok konuştum sanırım. Seninde diyecek bir şeylerin olmalı.Öylece kapatacak mısın telefonu ?
Pekala. Hoşça kal..

İstiyorum

Senin olabilirim.
Yada sana ait bir şey
Odandaki şirin suratlı köpeğin
Konuştuğun bir şizofren
Yada içindeki paranoyak
Dışarı baktığında gözüne ilk çarpan bir insan
Odandaki en sevdiğin bir eşyan
Karanlıkta yazı yazarken masanın üstündeki spot lamban
Senin olabilirim
Yada sana ait bir şey
Veya ait olmak isteyen bir şey.

3 Şubat 2010 Çarşamba

Kıyamıyorum

Mutluluğun mutluluğumdu.
Eskidendi.. Çok eskiden...

Yüzün gülen fotoğraflarını gördüm,
Nasıl mutlu olduğumu tarif edemem sana.
Açıklayamam..

Mutlusun.Ve ben gördükçe daha mutlu oluyorum.
Seni küçük , kimsesiz bebek gibi sevmiştim.
Bana güvenmeni sağlamıştım bir ebebiyin gibi.

Seni sevmiştim.Her şeyinle yeri geldiğinde kabul etmiştim seni.
Utangaçtım.İnkar etmiyordum.

Yüzünün güldüğünü görüyorum.Bir o kadarda yanlışlarını.
Yanlış yapmak sana göre değildi.Ama itiyordu bir şeyler seni yanlışlara.

Aklına geliyor muyum hiç gram fikrim yok.
Ama sen benim şu saatlerde aklımdasın.

Alışıyor tenin utanmadan karşı cinsine.
Kıyamıyorum sana.

Kıyamıyordum sana.

2 Şubat 2010 Salı

İstiyorum

Çok farklı insan oldum ben
Kendimi bulduğum insanla olmak istiyorum artık
Belki aylarca belki de yıllarca onunla
Zamanı mühim değil.
Mutlu olacağımıza eminim.
Mükemmel bir hayat bizi bekler o zaman.

Bu aralar çok olaya şaşırıyorum.
Benden birtane daha var bu dünyada
Her şey mi aynı olur? Evet her şeyimiz aynı.
Mutlu oluyorum.

Zaman zaman kapkaranlık bir yerden ışık görüyor oluyorum.
Mutlu olduğum zamanda hani ellerin buz gibi olur yavaş yavaş ısınır ya..
Aynen öyle oluyor bedenim.

Bana dedi ki eskilerini açmak istemiyorsun sen.Yepyeni bir hayat istiyorsun.
Sanki böyle eskileri bir deftere yazmışsın ve kapatmışsın açmamak üzere..
Evet doğru bildi.Eskiler artık yok benim için.
Yaşadıklarım,yaşattıklarım,üzüntülerim,hüzünlerim,sevinçlerim..

Her zaman insanları üzdü bu güleç yüzüm.. Kalbim hep mahcup kaldı birilerine.
Üzmek istemezken üzdüm çok.Göz yaşlarını akıttım kimilerinin.. Banada acı verici oldu inan ki.

Her şeyi unutmak istiyorum.
Biri olsun.'Sana ihtiyacım var' demek istiyorum.
Gitme demek istiyorum.Aşık olmak istiyorum.
Karşılıklı olsun istiyorum.Mutlu olmak istiyorum.

Git

Şimdi gidebilirim.
Ait olduğum yeri bulabilirim.
Yada daha sonra gideceğim.
Kararsızım.Şu an tek bilmek istediğim gerçek gitmek istediğim.

Gitmeliyim yada gidebilirim.
Şöyle sahil kasabası,
Yada küçük bir belde.
Ahşap,önünde bahçesi ve rengarenk çiçekleri olan sonbaharda eşsiz zevk veren bir ev yaratmak istedim.Kartpostallardan fırlamış olsun.Sabah uyandığımda camımı açınca bir göl görmek mutlu eder beni.Mavinin bütün tonları yeşile varıncaya kadar selamlarcasına beni..

Gidebilirim ben,
Şöyle hayalimdeki evi yarattığımda.
Soğuk kış akşamlarında şöminemin başına oturup sıcak kahvemi yudumlayabilirim.
Yada çok aşık olduğum bir adamla şarabımı yudumlarken bulabilirim kendimi.

Gitmeliyim ben,
Mutlu olabilirim gidince.
Ahşap,bodur,sakin evimde.
Mutlu olabilirim gidince.. Kendimi bulunca...
Gitmeliyim ben.