31 Mart 2010 Çarşamba

O

O ölürse Tanrı.
Ona küserim,beni bıraktı diye.
Sana da küserim.Benden onu aldın diye.

Tablo

Yaptığım tablo.Çok güzel olmuş.Bir kez daha tebrik ettim kendimi.

*

Onların bildikleri hiç bir zaman senin bildiklerin değildi.

30 Mart 2010 Salı

Danses

Sahil kasabası istiyor ruhum.Sakin sessiz.Maviliklerin yeşilliklerle dansını izlemek istiyorum.Ruhen hissedişlerini birbirilerini.O zaman daha bir çekici olurlar sanıyorum.Sahil kasabasının tam ortasında ahşap bodur bir ev baksa bana.Sıkıldığımda çekip gitsem.Ahşap pencereden doğayı izleyip,şarkılar söylesem.Sesim her zamankinden kötü çıkıyor.Duyunca rahatsız olmayacak şekilde hazırlıyorum kendimi.Bir tane göl baksın bana.Dalgalansın ve ağaçlara vursun,hızını durduramasın.Böyle bir ressamın elinden çıkan tablo misali.Kaçmak istiyorum böyle bir yere.Sessiz sakin.Yağmurlu havalarda güneşli havalara inat daha güzel oluyordur görüntüsü.Yağmur yağsın.Tablonun dansını izlemeliyim.

Sus ve Konuşma

Karşımda dur istiyorum.
Sadece gözbebeğin ve ışığını görmek istiyorum.
Konuşma,istemiyorum.

Nefretim sevgimden kaybeyan büyük,
Üzgün olmamın nedeni bu aslında..

İki iskemle getir.Otur karşıma.
Gözlerini göreyim sadece.
Sıcak bir şeyler söyle.
Bir sen ve bir ben,
Kimseleri istemiyorum diyorum.
Onu,hayalindekini,konuştuğunu,
Hiç kimseyi.

Hayalindekini bile alma yanına,
Yalnız ol.
Sen,yüreğin,gözbebeğin ve ışığın.
Sadece bunları istiyorum.

Haykırmak istiyorum.
Anlayamazsın hissettiklerimi.
Görmen gerek onları.
Acımı,kıvranışımı,şiddetli öfkemi.
Belki anlayamazsın ama;
Görürsen,hissedersen,canın seninde yanarsa,
İşte o zaman anlarsın.

28 Mart 2010 Pazar

İnandır.

Çırılçıplak sanki vücudun.
Minik ellerini aç ve elinde kalanları göster.
Kendini kandırma.
Çırılçıplak vücudunla hiçte kötü durmuyorsun.

Söylediklerin yalan da olsa çekici.
İnandır beni..
Ona,buna,şuna.. Tanrı'ya!
O duymasın.
İnandır beni dediklerine.
Yalan da olsa,
O mutlu da olsa,
Boşver sen.İnandır beni.

Bildiğin gibi değil.

Hiç bir şey bildiğin gibi değil.
Bedenimdeki düşünceleri durdurup,
Bedenimi sabitleyip,
Dünyanın etrafımda dönmesini sağlayacağım.

Hiç bir şey bildiğin gibi değil,
Hele ki gördüğün gibi hiç..
Yanılıyorsun,yanıltıyorlar,yanılma.

Bildiklerin onların bildikleri gibi değil.
Susuyorsam,
Bedenimdeki en küçük hücreme kadar nefret doluysam,
Seni gömdüysem,
Nefret kusuyorsam,
Ve bu yüzden gözlerim bu denli kızgın bakıyorsa,
Bildiklerin onların bildikleri gibi değil.

27 Mart 2010 Cumartesi

Öyle ki

Göz pınarlarım nasırlaşsın,
İstese de dökemesin suları.

Öyle bir düş yarattım ki
Renkler  cümbüşü.
Sen,o hiç biriniz yok.
Onu tutan ellerin kanamıyor.
Hepsi düşümde.

Öyle bir sen yarattım ki
Siyah yada kar beyazı sen.

Bir hayat yarattım ki
Renklerle dans eden sokak lambaları,
Kaldırımlar,
Ve seni hatırlatan hiç bir şey yok.

Öyle bir dünya yarattım ki,
Baş roldeki renkler,
Siyah ve beyaz.

26 Mart 2010 Cuma

Senin sesinden bir caz.

Yarım kalan hikayelerde ayrılık kelimesi geçiyor.
Durmadan hikayeyi oku istiyorum.
Bir senfoni sesin kulağımda.
Kapatıyorum gözlerimi,
Ellerim soğuk ve terli,
Elmacık kemiklerim bu güne kadar hiç böyle ıslanmamıştı.

Durmadan oku istiyorum.
Bazı kelimeleri sıkılmadan üç veya beş kez tekrarla.
Durma işte.
İstediğin kelimeleri ise duyma.

Senin sesinden nasıl güzel.
Senin kulağından nasıl?
Zarımın orada kalabalık bir orkestra.

23 Mart 2010 Salı

Çıplak bedenim

Evimin her köşesinde sen.
Çoğalan ayak izlerin.
Birbiri ardına takip edercesine.

Aslına bakarsan dua edemem ben,
Tanrı'yla kavgalarımız bundan.
Her gece sevgimi hissettiririm ona
Ve uykuya dalarım.

Rüya da görmem ben.
Şu an rüyadan soyunmuş çıplak bedenim,
Yeterince güçlü.

Ben Yokum.

Ağlama köşe başlarında,
İsyan edip yalnız olduğunu düşünme.
Asma masum suratını.Üzülme ben varım.

Yalnızlıktan korkma,
Bak ben korkuyor muyum? Sen yoksun,
Ama korkmuyorum.
Korkmam da artık,
Sende korkma,ruhum istemeyerek senin yanında.

O giderse ağlama sakın,
İsyan edip yalnız olduğunu düşünme.
Evet ben yokum artık,
Ama o giderse ben varım.

Zamanı durdurma,
İmkanı yok.
Sen bir tek sevgiye muhtaç.
Üzülme,ben yokum.

22 Mart 2010 Pazartesi

Beyaza boyamak isterdim.

Bir düşüş var beyazların içinden karanlığa,
Bir sen var yok olan,
Bir o var yeni gelen ve her şeyi unutturan.
Beynime trajedi gibi yağan kaosların sonu.

Beyazlığa yaklaşıyor ruhum.
Bedenim ise ruhuma göre fazla rahat.
Bir o var karanlığa düşen,
Bir o var keşkelerin sahibi.

Karanlığa boyamaktansa beyaz olsun her yer.
Beyazların içinde az buçuk siyahlar.
Sevmem karanlığı.
Beyaza boyayalım bu gece.

21 Mart 2010 Pazar

WhiteBird

İçimdeki beyaz güvercine kal diyorum.
Kimsenin görmesine izin vermem.
Hatta inciltmesine asla!
Kal diyorum ama o çıkmak için can atıyor,
Yüreğimde çırpınışları.
Geceleri ağlıyor benimle birlikte.
Ağlarken nefesimle boğuluyorum.
Odam havasız.
Çaktırmıyor burada olduğunu.

Bir beyaz güvercin var,kal diyorum ona.
Ben güçlüyüm.
Sözümü geçiriyorum ona.
Kal diyorum;çıkmaya çalışan beyaz melek.

Çıkmaya can atma yüreğimden beyaz kuş.
Bilirsin kimseler yokken izin verebilirim ancak.

Ağlamama izin vermiyorsun.Birlikte gülüyoruz.
Aldığımız kararlar insanları şaşırtacak kadar güzel.
Çıkma dışarıya beyaz melek.

To be or not to be

Bugün farklı şeyler yapacağım diye uyandım.Böyle başladım güne.Başka bir evde gözlerimi açsam da yabancılık çekmedim.İçimdeki bir başka ben dışarı çıkmaya çalışıyor.Ağlatıyor beni.İzin vermiyorum ama.Sadece ellerimi ve ayaklarımı titretebiliyor.Ha birde kalbimi fazla çarpıştırıyor o kadar.Biraz sıcak bir şeyler iyi gider bu böyle bir günde.Dışarısı soğuk günlerin acısnı çıkaracak kadar sıcak..Güneş güzel.Dışarı çıktım ve güneşin batışını izlemek rahatlattı beni.Fallara inanacak kadar kendimi yitirdim.Son yaşadıklarım beni benden aldı.Sanki yaşamam gerekmiş ve yaşamışım gibi oldu.Pişman mıyım? -Hayır değilim.Sadece ileride olacak olaylar yüzünden asılıyor suratım.Hep sevgili günlük diye başlayan defterim olsun istemişimdir.Bir arkadaşım gibi.Konuşmayan bir arkadaşım olsun ister miydim? -Bilemiyorum.İçimdeki farklı beni çıkarmak istemiyorum.Yaprak gibi vücudum.

17 Mart 2010 Çarşamba

Sen yapma

Uyuduğumuz yatağı gördüm bugün.
İçim acıdı.Daldığında uyandırışımı özledim.
Bizi özledim.

-Hayır! Bakma öyle acınacak durumda değilim.
-Hayır! Ağlamıyorum.
Sadece özledim inan ki.Sende özledin değil mi?
Gözlerinin bu denli yaşlı olmasının nedeni bu mu?

Gerçekten özledim.
-Hayır,sen ağlama.
Ben yeterince ağlıyorum.Sen,ben ve bizim için.
Ağlıyorum.
Rüyamda sayıklıyorum.
Hayal kuruyorum.
Dalıyorum.
Sen ne yaptın bizim için bugün?

Bak hala kıyamıyorum sana.
Hala seni düşünüyorum.
Rüyalarıma giriyorsun.
Kokun burnumda.
Bak ne hale getirdin bizi,
Kokunu arıyorum deli gibi.

15 Mart 2010 Pazartesi

Karanlık

Şimdi sen bana gidebileceğim yollar kadar uzaktasın,
Gelebileceğin yollar kadar yakın ol istiyorum.
Bazen çıkıyorum cama,size doğru bakıyorum..
Mavi rengi gözüme çarpıyor,aldırmıyorum.
Mavi sakinliktir,mavi sevgidir,mavi yakınlıktır diyorum.

Sokak lambaları yanmıyor bugün.
Dışarı da yürüyen insanlar yok.
Yollara baktıkça sonunu göremiyorum.
Hiç bir bulut yeterince açık değil.
Gülen insanlar az sayıda,
Gülenlere inat ağlayanlar..

Sokak lambaları yanmıyor,
Karanlık caddeler,
Kapkaranlık gökyüzü.

Varmış

Her yere sensiz gideceğim artık.
Seninle oturduğumuz masada tek oturacağım,
Ve sen varmış gibi olacak her şey.

Sen varmış gibi güleceğim,
Yine dalga geçeceğiz her şeyle,
Bir şeyler içeceğiz,
Uyuyacaksın.

Ve sen varmış gibi yaşayacağım.
Sen varmış gibi güleceğim.

Sana

Bir şarkı fısıldadım bugün senin için.
Gözyaşı akıttım yine,içinde sen vardın.
Sana yazdım bugün kelimelerin ard arda geldiği dakikalarda,
Her şeyi senin için yaptım bugün ben.

Suyun altında dakikalarca kaldım,
İsyan ettim kime olduğu belirsiz şekilde.
Ağladım ben.

İsmini sayıkladım,kulağımda yankılandı.
Senin için dualar ettim bugün.
Bir o kadar da kendim için.

Sana yazdım bugün...
Sana söyledim...
Sana ağladım...
Senin için kan akıttım...
Gökyüzüne baktım...

Dua edeceğim ve dilek tutacağım...
Sana uyuyacağım bu gece...

14 Mart 2010 Pazar

Ses

Hava kapalı.
Kulağıma gelen piyano sesleri.
Her bir ritim seni hatırlatacak güçte.

Kulağıma gelen sesler sana benziyor.
İnatçı,yılmayan ve sabır dolu üç yaşındaki çocuk misali.
Sabır taşı kırılacak,
Ama sen.

Sesimi duysan sende bir ritim gibi.
Nasıl olurdu için?
Ellerin titrer miydi?
Heyecanlanır mıydın ilk gün ki gibi?

Bugün her şey seni unutturacak güçlükte.
Hatırlamak daha ağır,beni ele geçiriyor.

12 Mart 2010 Cuma

Güç

Bugün hiç olmadığım kadar güçsüz bedenim.
Konuşacak mecalim bile yok.
Yalnızlığın ağır yükünü çekiyorum.

Bugün hiç olmadığım kadar güçsüz bedenim.
Düştüğüm kuyudan çıkamayacak kadar kollarım dermansız.
Tutup,çabalayıp ışığa yaklaşamıyorum.
Kımıldayacak kadar gücüm yok.
Dermanım yok bugün.
Göz yaşlarım yarıda kalacak kadar ağır.
Gücüm yok bugün.

11 Mart 2010 Perşembe

*

İliklerime kadar hissediyorum yalnızlığı..
Gözlerimi kapatıp saatlerce kalmak istiyorum yağmurun altında.
Vücuduma sarılıyorum canım acıyor,
Ellerim kanıyor.
Kokun bile terk ediyor beni.
Gözlerim kimseyi görmek istemiyor artık.

İliklerime kadar hissediyorum yalnızlığı...
Canım acıyor,
Kalbim kanıyor,
Gözlerim ağlıyor.

Gitme

Rüya olmalı,
Hatta diğer ismiyle kabus.
Anlaşılması zor,korkutucu,üzücü bir rüya.
Gözlerimi kırpıp açmıştım,
Rüya olmalıydı.

Gitmeyi sen isteme,
Bu kadar güçsüz olma.
Giden kazanmaz,giden daima kaybeder.
Giden güçlü olduğunu iddia eder ama sadece öyle görünür.
Kanadı kırık bir kuş kadar güçsüzdür aslında.
Kendisiyle bir türlü yüzleşemez.
Giden daima pişman olur.
Unutma sevgilim,
Giden kazanmaz,giden daima kaybeder.

10 Mart 2010 Çarşamba

Birsürübirşeyler

Bir sürü şey söylemek istiyorum,
Ruhumu ve kalbimi feraha kavuşturmak için,
Çünkü seni beklerken çok yoruldular.

Seninle yağmurun altında yürümek istiyorum,
Hiç olmadığım kadar ıslansam da pişman olmuyorum.

Gözlerinin içine bakmak.

Omuzum da uyu istiyorum.
Sana söylediğim ninniyi duymaman üzmez beni.
Çok masumsun çünkü.Kızamıyorum sana üzgünüm.

Üzülmeni istemiyorum.Üzmek istemiyorum.
Ellerimi hep sıkıca tut istiyorum.Ve bırakma.

Birlikte olalım hep.
Gelişinin zorluğu kadar gidişini yaşatma bana.

Küçük kız

Onun içindeki sevinçler üzüntüler kadardı.
Ağlardı olup olmadık her şeye,
Ağlama küçük kız.

Mutlu olurdu küçücük bir şeyden.
Ölmesine saniseler kalan bir kuşun çırpınışı gibiydi yaşamla mücadelesi,
Ağlama küçük kız.

Bir gün gelecek ve o güzel oyuncaklardan,ağlayan bebeklerden seninde olacak,
Bu yüzden ağlama küçük kız.

Anneni merak etme sen,
O iyilerin yanında seni izliyor ve özlüyor küçük kız.

Çok özlediğini hissettiğinde,
Elini kalbine koy ve gökyüzünü izleyebilecek gibi uzan.
En yukarıya bak,bakabildiğin kadar uzağa..
Onu göremezsin belki ama hissedersin.
Gökyüzünden en parlak yıldızı seç güzel kız ve bir dilek tut.
Kabul olacak..

Belki geri gelemez o ama seni izliyor küçük kız.

Ağlama..

Düş[eş]

Yine düşüyor damlalar,
Yine düşüyor..
Ve yine hayal kırıklıkları,terk edişler.
Her defasında böyle mi olunur bilinmez.
Gözyaşlarının arkasındaki iddaalı nedenler..

Yalnızsındır.Onsuz yapamayacağını düşünürsün.
Ve yine özlersin.
Bunları destekleyen terk edişler vardır.
Yine ağlarsın,gözyaşların,özlemin..

Gel demek istersin ama diyemeyecek kadar güçsüzsündür.

Gel lütfen.