14 Kasım 2010 Pazar

Bir yudum kaldı geriye

Kırmızı rujumu siliyorum.
Her yere bulaşıyor kan gibi,
Nefret gibi özlem gibi.
Kime dokunsam özlüyorum.
Bir kez daha nefret ediyorum ve kahvemi yudumluyorum.
Beni özgür bırakmanı istiyorum.
Ruhum bedenimi özgür bıraksın istiyorum.
Ama her kahve içişimde,tarçınlı kurabiye yiyişimde yağmur yağıyor,
Sen çiçeklerle şarkı söylerken uzun saçlıya,
Ben daha fazla içemezdim o gece.
Sen göremesen de yan masa da sizi izliyordum,
Yağmur şakaklarıma işliyor,
Titreyen parmaklarımla kurabiyeleri ısırıyordum.
Kahvem çok soğumuştu aldırmadan içiyordum.
Seni kandırmalarına izin veriyordum.
Yanına oturuyordum sakince beni göremiyordun
Ben de fazla umursamazdım.
Göğsüme yatırıyordum geçen kış gibi.
Uykuya dalıyordun yine,
Hiç değişmemişsin dedim,
Hiç değişmiyorsun.
Ben o gece daha fazla içemezdim.
Hala daha çok içiyorum.
Daha çok ağlıyorum.