16 Haziran 2010 Çarşamba

Leş kokulu tenin böyle de güzel.

Ölümler çıplak ve acı doludur.
Kimisi kan içinde yerde,
Kimisi ruhunda dipdiri,
Ama bitik,
Dermansız,
Ağır bir deri.

Soğuk bedenime dokunma sen,
Gözyaşların bir mermi tenime.

Sevgiler artık yalan biliyor musun?
Tek yalnız olan sensin.
Söyleyemeyecektim.
Birden dökülüverdi,düğümlenmiş boğazımdan.

Sana inanmadığımı söylesem de sen benim göz bebeklerimden anlamalıydın.
Çok değişmedim ben.
Bakışlarım,
Ellerimin kokusu,
Tenim,
Suratımın da ki kırışıklıklar,
Ve gözyaşımın tadı hala aynı.

Son bakışta arkamı dönmek acı verici bir bıçak darbesi,
Sen kokmuş bir ceset.

Gitmek şimdi bana yakıştı.
Güzel oturdu sözcükler üzerine,
Üzgünüm böyle olsun sen istedin.
Hiç ağlama karşımda.
Hiç neden deme.
Lütfen deme!
Sen dedikçe bir şeyler daha gider elinden.
Sen zaten vedalarınla avucunda tutuklarını bırakmışsın.

Leş kokulu tenin böyle de güzel.
Bırak dolu dolu bak bana.
Sensizliğe koşarsan ruhunu yakalayabilirsin.